Zeki Er
Bir albay, bir er, bir yaşli kadin ve bir de genc kiz trende ayni kompartmanda yolculuk etmektedir. Tren bir tunele girip kompartman karardigi zaman, MUCUK bir öpücük sesi ve ardindan SIIRRRRAAAK ! diye bir tokat sesi duyulur.
Tünelden ciktıktan sonra yasli kadin "Aferin genc kiza. Nasil yapistirdi tokadi" diye düsünmekte ve kafasini sallamaktadir.
Genc kiz da "Zevksiz herif bu morukta ne buldu ki , bi de öpmeye kalkti ama kadin da iyi yapistirdi " diye dusunmektedir.
Albay ise "Ulan bizim esoglusu er, kizi öptü. Tokadi biz yedik" diye yanarken er de icinden soyle düsünmektedir:
"Hehe. Aferin lan bana. Elimi öpüp nasil yapistirdim tokadi albaya...
Adamın karısı hamileymiş.Bir gece yarısı sancılanmış. Çağırılan ebe tam doğuma başlarken elektrikler kesilmiş. Adamcağız mecburen fener tutarak doğuma yardımcı oluyormuş.
Nihayet bebek sağlıkla doğmuş.
Ancak ebe bakmış bir bebek daha geliyor. Onu da doğurtmuş.
Bitmemiş ardından bir tane daha..
Adam derhal feneri söndürmüş. Ebe;
-Ne yaptın, yak şu feneri!..
-Olmaz ebe hanım, baksana ışığı gören geliyor!..
İki tavuk markette geziyorlarmış. Yumurta reyonuna geldiklerinde l. tavuk diğerine 40.000 TL değerindeki yumurtaları göstererek :
-"Bak bunları ben yaptım" der.
Biraz daha ilerler, biraz önceki yumurtalardan daha küçük ve 30.000 TL değerindeki yumurtaları görürler. Bu sefer diğer tavuk;
-"Bak bunları da ben yaptım, seninkilerden yapacaktım ama kocam 10.000 TL için yırtınmaya değmez dedi" der.
Birini döven bir adam hakimin karşısına çıkarılmış,
Hakim sormuş :
- Nerede yaşıyorsun?
- Orda burda...
- Ne iş yaparsın?
- Onu bunu...
- Barda dövdüğün adamı önceden tanıyor musun?
- Söyle böyle...
- Ne demek yani nerden tanıyorsun?
- Ordan burdan...
Hakim artik dayanamamış :
- Anlaşıldı, götürün bu adamı tikin içeri!..
İki jandarma adamın koluna girmiş götürürlerken adam hakime seslenmiş:
- Heeeey bi dakika!.. Ne zaman çıkıcam ben burdan!..
Hakim de ona seslenmiş:
- BUGÜN YARIN
Çocuk peltekmiş. Öğretmeni tahtaya kaldırmış ve tahtadaki ''kedi sütü iç'' yazısını okumasını istemiş.
Çocuk;
- ''tedi tütü it'' demiş.
Öğretmen bağırmış ve
- ''doğru söyle'' demiş.
Çocuk yine;
- ''tedi tütü it' demiş.
Öğretmen acaip sinirlenmiş ve çocuğu dövmüş.
- ''doğru oku dedim sana şunu'' demiş..
Çocuğun, artık canına tak etmiş;
- ''inatını dittimin tediti ittene tu tütü'' demiş.
Kimin askeri daha cesur yarışması varmış.
Karacının komutanı;
-"Oğlum şu tankın altına atla!" demiş. Asker atlamış ölmüş.
Havacının komutanı;
-"Oğlum su uçaktan betona paraşütsüz atla!" demiş. Asker ölmüş.
Denizcinin komutanı;
-"Oğlum şu geminin altına atla!" demiş.
Asker: "Naah atlarım" demiş.
Denizci komutanı dönüp;
-"Bakin, benim askerim daha cesur, komutanına nah çekiyor!"
Kaza yerinin etrafını önce polis kordonu sonra da büyük bir meraklı kalabalığı çevirmişti.. Gazetesine, iyi bir kaza fotoğrafı yetiştirmek isteyen uyanık foto muhabiri çemberleri aşamayınca;
"Yol verin.. Yol verin.. Ben kaza kurbanının oğluyum" diye bağırmağa başladı.
Kenara çekilip yol verdiler.. Foto muhabiri yaklaştı.
Arabanın önünde bir eşek yatıyordu.
Adam cimri mi cimri arkadaşına dedi ki:
- Bunca yıldır dostluğumuz var, bir kerecik olsun davet etmedin beni.
- Davet etmedim, çünkü nasıl iştahlı olduğunu bilirim senin. Daha lokmanın birini götürmeden öbürünü alıyorsun eline!
- Sen davet et beni. Söz veriyorum, her lokmadan sonra iki rekat namaz kılacağım!
Adam, kösebasindaki dilenciye para verirken gönlünü de almak istedi:
-Ayagin topal ama sükret, ya kör olsaydin?
-Körlügü de denedim be abi, is yok! Yüzlük diye ellilikleri yutturuyolar vede çok sahte para veriyorlar....
- Doktor beni nereye götürüyorsunuz?
- Morga.
- Ama ben daha ölmedim ki?!
- Olsun biz de daha gelmedik zaten...
|